ÖZ KİLİS KEBAP SALONU

2012’yi uğurlarken belki son yazımızı sevgili yazarımız Nazlı Korkmaz KAZANCI bizler ile paylaştı. Araştırdı,azmetti ve gizli kalmış bir lezzeti daha Fatih’den buldu çıkardı. Kesinlikle denenesi bir mekan.Tavsiyemiz vakit ayırın ve deneyin.

ÖZ KİLİS KEBAP SALONU – FATİH

Uzuuuun bir aradan sonra yine birlikteyiz sevgili okuyucular. Hazır site yeni görünümüne geçmişken 2012 yılının benim için belki de son lezzet keşfini yazmaya karar verdim. Sonda yazacağımı en başta yazıyorum; gidin demiyorum, mutlaka gidin 🙂

Kaç yıldır İstanbul’dayım, iki kez Fatih’e gittim. İlki Kadınlar Pazarı’ndaki Sur Ocakbaşı içindi, ikincisi de methini çok duyduğum Öz Kilis Kebap Salonu için oldu. Navigasyon yardımıyla adresi kolayca bulduk, bölgenin yabancısı olduğu için tarif veremiyorum, yola çıkmadan dersinizi çalışın.

Mekanımız dar bir ara sokakta olduğu için park yeri bulabilir miyiz endişesiyle bakınırken restoranın görevlisini görüp aracımızı hemen teslim ettik. Küçük bir binanın giriş katındaki dükkanda boş olan bir masaya yerleştik. Adını sormayı akıl edemediğim şef biz menüye bakarken yanımıza geldi, babacan bir tavırla, siz bakın ben de yardım ederim dedi. Lahmacunuyla ünlü olduğu için hemen ayrı ayrı sarımsaklı ve soğanlı lahmacun söyledik. Kebap olarak küşlemeye ilave olarak şefin tavsiyesiyle yarım da fıstıklı kebap istedik. İçli köfte ve gavurdağı salata yine tavsiyeyle masamıza geldi. Yoğurtlu patlıcan ile sadece haftasonu yapılan kuru patlıcan dolma da işletmenin ikramıydı. Şimdi yazınca çok yemişiz gibi ama bize hiç çok gelmemişti yerken 🙂

Lahmacunların ikisi de çok lezzetliydi, incecik ve çıtır çıtırdı. Sarımsaklıda taze sarımsak kullanıldığı için kokusu asla hissedilmiyor. İkisini de tattım ama sanırım sarımsaklıyı daha çok beğendim. Sırf bu lahmacun için bile tekrar gidebilirim. İçli köfte kızartma olmasına rağmen çok hafifti, patlıcan dolmanın baharatı, ekşisi mükemmeldi. Gavurdağı salata ekmek banacak güzellikteydi ama biraz arada kaynadı. Küşneme yanında firik pilavı, soğan, ızgara domates biber, tırnak pide ve salata ile tam bir şölen havasında geldi. Kıvamında pişmiş, sosu-tuzu-terbiyesi yerinde bir küşneme yedik. Şefin tavsiyesi fıstıklı kebap ise bol fıstıklı, az acılı, kararında yağlı ve çok lezzetliydi. Açık ayran alıştığımız gibi köpüklü değildi ama yağlı bir yoğurttan yapıldığı belliydi.

Tüm bu yediklerimize rağmen aklım kilis tava, oruk kebabı ve halep ezmede kalmadı değil. Kesin süzme mercimek veya ezogelindir diye çorba istemem demiştim ama şiveydiz (bilmeyenler için: kuşbaşı et, taze sarımsak ve nohutla yapılan yöresel terbiyeli yoğurtlu çorba) olacağını bilsem onu da içerdim.

Tatlı olarak künefe sorulunca hayır diyemedik ama künefeyi çok beğenmedim, peynirli kısmı güzeldi ama bana şerbeti biraz az geldi.

Bu kadar yedik içtik 57 TL hesap geldi, fiyatlar oldukça uygun. Kebaplar 10-15 TL civarında. En yakın zamanda gidip bu lezzetleri tatmanız dileğiyle 🙂